1185 entry daha
  • geçen sabah mutfakta uykulu gözlerle su içerken açık olan mutfak penceresinin camından mutfağın içine doğru süzülerek gelen pamuk şeker kokusunu andıran bir koku duydum. kokuyu duyar duymaz zihnim beni anında zamanda nostaljik bi yolculuğa çıkardı. sanki yüzlerce yıl öncesine gitmiş gibiydim. çocukluğum o kadar uzak mıydı? ellerini uzatsam dokunabilir miydim.. zaman denen şu lanet olası kavram ne kadar da göreceliydi. bazıları için birkaç saniye, birkaç yıl gibi gelirken, benim çocukluğuma gitmem asırlar sürmüş gibiydi. ne ara üstünden bu kadar zaman geçmişti. küçükken o hiç büyüyemeyecekmişim gibi hissettiğim anların üstünden sanki yüzlerce yıl geçmiş gibi hissediyordum. bu kokuyu da bazı kokular gibi hiç unutmam. o zaman da pembe ve beyaz tonlarındaki pamuk şekeri yerken bu kokuyu hissederdim. yıllar sonra yine o kokuyu duydum ve çok eskilere, güzel zamanlara gittim. gözümün önünndeki film şeridinin makarası hızla dönmeye başladı. istediğim sahnede filmi durdurma gücüm vardı sanki. yine de ben filmin doğal akışına müdahale etmedim. kimine göre kırk yedi saniye gibi bir süreçte tüm çocukluğum gözümün önünden akıp gitti sanki. bu koku hafızası ne tuhaf şey. bazen insanı çok mutluluktan, sevinçten uçururken bazen de ruhuna bile acı çektirir.
  • hatırlanan koku ile geçmişte arama yapılmasına neden olan hadise. önce bir olayı hatırlarsınız, daha sonra detayları hatırlamaya başlarsınız ve son olarakta unutmuş olunan güzel geçmişi olan diğer kokuları hatırlamaya çalışırsınız.
  • bu basligi her gordugumde kotu oluyorum. cunku unutamadigim kokulari hatirlatiyor bana. ne isim hafizasi, ne yuz hafizasi..koku hafizasi benim basima beladir bela.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap